4 Şubat 2012 Cumartesi
Belki anlatırım...
Uzaklarda çok uzaklarda bir kız yaşarmış saçları hüznün en koyu rengini andırırcasına siyahmış öyle böyle bir siyah değilmiş o saçlara dokunan eller iliklerinde hissedermiş acıyı buna rağmen etkisi altında kalırmış o saçların,bu kızın her bakanı içine çeken yemyeşil gözleri varmış büyülü ve korkutucu esaretinden kurtulmak isterken ona kul olmayı arzu ettirecek gözleri...Bu kızın öyle beyaz ve küçük elleri varmış ki her kar tanesi kendinden utanır saklanırmış gökyüzüne.Yine bu kızın öyle orantılı vücudu varmış ki bahsi geçen afrodit kendinden utanır yerle bir edermiş bedenini...Ayrıca bu kızın bedeni öyle ahenkle hareket edermiş ki her dans ona kendini pişman olmaksızın verirmiş.Kızın öyle şehvetli dudakları varmış ki bakanı günaha davet ederken aslında cenneti vaad edermiş.Öylesine kirpikleri varmış ki gölgeleri yüzüne düşer herkesi sarhoş edermiş...Öyle minik ayakları varmış ki gökten indiniği sanılırmış onların çünkü hiçkimse sahip olamazmış böyle bir vasıfa.Sonra kız konuşmuş dünya cennete dönüşmüş insanlık içmeden sarhoş olmuş derin bir ışık yayılmış geceye aydınlanmış her taraf o muhteşem sesin geceyle dansında... Peki ne mi olmuş bu kızın kaderi?Belki anlatırım Hikaye benim değil mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder