27 Şubat 2012 Pazartesi
İnsanlar insanlar mı?''Onlar sadece gölge saf anlamsız gölge...''
Acaba gerçekten mutlu muyum? Kafamı kurcalayan tek soru bu.Mutlu olup olmadığıma karar vermekten bile acizim.Ne kadar istesemde can cekişen huzursuz ve karamsar havamdan bir türlü kurtulamıyorum.Çok denedim kurtulmayı sürekli kahkahalar atıyor doyasıya eğleniyorum ama akşam olup eve döndüğümde kendi içimde bir yerlerde saklanıyorum kimseye göstermek istemediğim bana özel yerlerde...Herkesin sandığından çok farklı kimliğim akşamları gün yüzüne çıkıyor ve içimi kemiriyor.Bir türlü uzun süreli mutluluklar yaşayamıyorum.Çünkü ruhumun kafesler altında özgürlüğü arzuladığını hissediyorum.Milyonlarca anahtarın denendiği kafes gerçekten açılamıyor senelerdir.Yine içimde bir yerlerde hissediyorum ki anahtar bende ama o anahtar yine aynı şekilde gizlenmiş bedenimde çıkmayada korkmuyor değilim aslında ,yıllarımı geçirdiğim kafesten.Aslında tüm arzumla uçmak istiyorum en ücra köşelere ama korkuyorum da yem olursam düzene diye.Hissettiğim bu duygular ya zaten beni yazmaya sevk eden.Parmaklarımla dokunamadığım tadına bakamadığım duygularımın gölgeleri değil de ne yazılarım?Eğer yazılarımı seven tek insan ben olsaydımda yılmazdım yazmaktan yazmak alkış almak değil benim için temel ihtiyaç ''NEFES ALMAK''... Kısa ve net bir şekilde söylüyorum :''Yazamasaydım ölürdüm.''Benim için inkar edilemez tek gerçek bu. İnsanlardan nefret ettiğim zamanlarda yazarak rahatlarım bir nevi terapi bu.Bu sebepten en güzel yazılarım ağlarken çıkıyor saf, katıksız ,sözcüklere isyan...Göğüs kafesime basınç yapılıyormuş gibi darlanıyorum bazen diyorum kendi kendime bugün günlerden siyah ateşlerle imtihan ediliyor bedenim,kavruluyor ruhum dumanlarım dört bir yana savruluyor küllerim ise sadece bende yeni izler bırakıyor.Duraksıyorum yavaşlıyor soluğum insanları gözlemliyorum.Ve düşünüyorum ''Yaşananlar sadece yaşayanı yıpratıyormuş,insanlar insanlar mı onlar sadece gölge saf anlamsız gölge...''
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder